Türkiye, uyguladığı parlamenter sistemle maalesef 95 yılda tam demokrasiye geçemedi. Yani evrensel normlarda bir demokrasiye ulaşamadığımız için muasır medeniyetler seviyesine de çıkamadık. Gelişmiş ve huzurlu bir ülke olamadık. 

Yeni olan bir şey  genellikle insanlar için bir umuttur, heyecandır, güzelliktir. Türkiye 24 Haziran da yapılan Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimi ile yeni bir yönetim sistemine yani YENİ BİR DÖNEME geçmiştir. Bu yeni dönemin hayırlı ve uğurlu olmasını diler, ülkemize barış, huzur ve güzellikler getirmesini temenni ederiz. Yönetim sisteminin başkanlık veya parlamenter sistem olmasından ziyade içinin demokrasi ile doldurulması önemlidir. Demokrasi bir kurumlar ve kurallar rejimidir. Tam demokraside bu kurumlar oluşmuş ve kurallar da uygulanmaktadır. Türkiye hiçbir zaman tam demokrasiye geçemediği için kurumlar oluşmamış, kurallar da uygulanmamıştır.                                   

Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan seçim öncesi daha çok demokrasi ve daha fazla özgürlük vaadinde bulunmuş, seçim sonucunda da Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılan törendeki konuşmasında kılavuzumuz demokrasi olacak demiştir. Muhalefet ve bazı çevreler bu yeni dönemle demokrasiden tamamen uzaklaşıldığı ve tek adam dönemine geçildiğini iddia etmektedirler. Bu iddia da tamamen boş bir ifade değildir. Yeni dönemdeki uygulamaları görmeden net ifadelerde bulunmak yanıltıcı olabilir. Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere yeni yöneticilerin icraatlarına bakmak lazım. 

Tam demokrasiye yönelirsek Türkiyemiz gelişmiş ve huzurlu bir ülke olacaktır. Aksi ise ülkemize ve yönetenlere büyük bir hüsran yaşatacaktır.

Bireysel olarak sığınacağımız en güvenli liman Yüce Yaratıcımız ve vicdanımızdır. Ülke ve toplum olarak ise en güvenli liman; demokrasi, hukuk, bilim ve aklımızdır. Artık Türkiye gemisinin yanaşacağı en güvenli liman TAM DEMOKRASİ Limanı olmalıdır.

11 Temmuz 2018

Mehmet Bozdemir

Demokraside Birlik Vakfı Başkanı